Almanya Cumhurbaşkanı Walter Steinmeier, Başkan Erdoğan'la görüşmek üzere Türkiye'ye geldi ama önce İstanbul'a uğradı. Doğal olarak konuk cumhurbaşkanını karşılayanlar arasında hükümeti temsilen Turizm ve Kültür Bakanı Mehmet Nuri Ersoy da vardı. Ancak siyaset kulislerinde daha çok İstanbul'daki Alman Büyükelçiliği'ne ait yazlık Tarabya rezidansında verilen "dönerli" davette çekilen fotoğraf öne çıktı ve konuşuldu. Fotoğrafta son dönemde pek ortalarda görünmeyen 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, bir yanında eski Dışişleri Bakanı Feridun Sinirlioğlu, bir yanında İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve arka planda da eski HDP Eşbaşkanlarından Mithat Sancar vardı.
Özellikle eski cumhurbaşkanı Gül'ün yeniden "siyaset" arenasında görünür olması ve "Batılı büyükelçilerin" uzun zamandır kapsama alanında olan İBB Başkanı İmamoğlu'yla görüntü vermesi, ister istemez "Yeni bir siyasi birliktelik arayışı mı var?" sorusunu akla getirdi.
Hiç de ihtimal dışı bir soru değil. Değil, çünkü bu buluşmadan bir hafta önce bir işadamıyla "siyasetteki arayışlar" üzerine sohbet ederken, pek de ciddiye almadığım bir iddiayı seslendirdi:
"Şunu bir yere not et ya da satır arası yaz: Abdullah Gül siyasete dönebilir. Yakında piyasada görürsen şaşırma. Tam ona göre bir ortam var, kaçırmaz."
Doğrusu, bu öngörü bir bilgiye mi dayanıyordu yoksa tahmin miydi emin değilim ama şaşırdım. Hem de 11. Cumhurbaşkanı Gül'ün ayrıldığı 2014 yılından beri sürekli bir arayış içinde olduğunu bildiğim halde. Gerçi o arayışlardan da bir sonuç çıkmadı. Hatta benzer hevese kapılarak kurulan DEVA ve Gelecek Partileri de istenileni başaramadı. Ama şimdi yerel seçim sonuçları böyle hesap yapanları yeniden heveslendirdi. Bu yüzden AK Parti'nin oylarına Yeniden Refah gibi göz dikenlerin sayısı bir hayli fazla. O hesabın içinde CHP'de giderek sıkışacak olan İmamoğlu da var. Çünkü CHP içinde İmamoğlu-Özgür Özel ve Mansur Yavaş rekabetinin nasıl seyredeceği ve kimin kiminle ittifak yapacağı öngörülemiyor.
Bu nedenle her biri kendi çapında geleceğe hazırlanıyor. İşte Almanya büyükelçiliği rezidansında çekilen fotoğraf bu geleceğe bir hazırlığın işareti olarak yorumlanıyor ve Altılı Masa'nın yeni bir versiyonu olduğu söyleniyor. Kulislerde adı bile konmuş: "Postmodern Altılı Masa..."
***
ÇEK-TÜRK İŞBİRLİĞİ PARKI
Türkiye, son yıllarda aktif bir dış politika izliyor ve Türkiye algısı da giderek yükseliyor. Bunda üretilen küresel siyaset kadar, o ülkelerde bulunan büyükelçilerin, temsilciliklerin ve kurumların da katkısı büyük.
Çekya Büyükelçimiz Egemen Bağış bu çabayı gösterenlerden biri. Bir süre önce iki ülke arasındaki 100 yıllık ilişkiyi derinleştiren önemli bir çabaya imza attı. Hem de başta Ermeni lobisi olmak üzere birçok Türkiye karşıtı baskıya rağmen.
Prag Büyükelçisi Bağış'ın talebi üzerine, şehrin Petriny bölgesinde "Çek-Türk İşbirliği Parkı" inşa ediliyor. Büyükelçi Bağış, 1924 yılında iki ülkenin kurucuları Atatürk ve Masaryk'in başlattıkları ve 100 yıldır süren işbirliğine değinerek şöyle diyor:
"Onların izinden gitmekten ve bu iki büyük millet arasındaki dostane ittifakı güçlendirmeye yönelik miraslarını sürdürmekten onur duyuyoruz."